10. sınıf edebiyat bılgılerı

Edebiyat tarihi, medeniyet tarihinin en önemli kısmıdır. Bir milletin uzun asırlar esnasında geçirdiği fikrî ve hissî gelişmeyi belirten bütün kalem ürünlerini inceleme ile onun manevi hayatını, gerçekte olduğu gibi tasvire çalışır.

Bir milletin edebiyatı, millî ruhu ve millî hayatı göstermek için en samimi bir ayna sayılabilir. "Bir millet, hayatı nasıl görüyor? Nasıl düşünüyor? Nasıl hissediyor?" Biz, bunu en doğru ve en canlı olarak o milletin fikir ve kalem ürünlerinde bulabiliriz.

Edebiyat, toplumun bir kurumu olmasından dolayı, kendisini meydana getiren toplumun diğer kurumlarıyla bağlı ve onlarla ahenklidir. Hakikaten, bir milletin coğrafi çevresiyle, sonra iktisadi, dinî, hukuki, ahlâkî, bedii, siyasi hayatıyla edebiyatı arasındaki bağlantılar çok açıktır.

Geçmiş zamanlara ait bir edebî eseri layıkıyla ve tarihî manâsıyla anlamak için, önce o devrin genel hayatını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının hayat ve evren hakkında neler bildiklerini öğrenmemiz gerekir. Demek oluyor ki edebiyat tarihi, bir milletin coğrafi çevresini, din, hukuk, ahlak, iktisat, güzel sanatlar gibi kurumlarını ve siyasi hayatını genel yapısıyla gösteren medeniyet tarihinin ya da genel ve yaygın anlamıyla "tarih"in çerçevesi içinde incelenmelidir. Filoloji yani "Lisaniyat" ve tarih üzerine dayanmadan edebiyat tarihi meydana getirilemez.

Bir "şaheser"i incelemedeki amacımız, o milletin edebî gelişmesini gereği gibi ve doğru olarak anlamak içindir. Çünkü bir "şaheser", neticede mutlaka "toplumsal bir ülkünün ifadesidir."

Dâhiler, mensup oldukları toplumun bugünkü veya gelecekteki bir ülküsünü başarıyla temsil eden insanlar olmak bakımındandır ki edebiyat tarihinde başlıca hedef olurlar.
 

KÜL TİGİN YAZITI

Ben Tanrı gibi gökte doğmuş Türk Bilge Kağan, şimdi tahtıma oturdum. Sözlerimi sonuna kadar işit, bütün küçük kardeşlerim, yeğenlerim, oğullarım, bütün soyum, milletim, sağdaki şadagıt beyler, soldaki tarkanlar, buyruk beyleri Otuz-Tatar, Dokuz Oğuz beyleri, bu sözlerimi iyice işit, dikkatle dinle:
Doğudan gün doğusuna, güneyde gün ortasına, batıda gün batısına, kuzeyde gece ortasına doğru bu çevre içindeki bulunanlar hep bana tabidir.

Üstte mavi gök, altta kara yer yaratıldığında, ikisi arasında insanoğlu yaratılmış. İnsanoğlu üzerine de atalarım Bumin Kağan, İstemi Kağan tahta oturmuşlar; tahta oturarak Türk milletinin ülkesini, töresini kurmuşlar, düzenlemişler. Dört yön hep düşmanmış, asker yollayıp dört yöndeki milletleri, hep egemenliği altına almış, hep itaatli kılmışlar. Doğuda Kadırkan ormanına, batıda Demirkapı'ya kadar yerleştirmişler. Bilgili kağanlarmış, yiğit kağanlarmış.
İçi aşsız, dışı elbisesiz, zayıf, zavallı millet üzerine kağan oldum. Küçük kardeşim Kül Tigin'le sözleştik: Babamızın, amcamızın kazandığı milletin adı sanı yok olmasın diye, Türk milleti için gece uyumadım, gündüz oturmadım, kardeşim Kül Tigin ile, iki şad ile ölesiye bitesiyle çalıştım... Ondan sonra, Tanrı yardım ettiği için, ölecek milleti dirilttim, çıplak milleti giydirdim, yoksul milleti zengin ettim, az milleti çok ettim. Başka ülkeli, başka kağanlı milletlerden daha iyi kıldım.

Bütün bu yazıları ben, Kül Tigin'in yeğeni Yolığ Tigin yazdım.
 

AÇIKLAMALAR

Dikili taşlar üzerine yazılmış bulunan bu yazıtlarda Doğu Göktürklerin tarihi anlatılmıştır. Bu yazıtların kazılı bulunduğu taşlar Orhun ırmağının eski yatağına dikildikleri için Orhun Anıtları diye anılırlar. Bu anıtlar 18. yüzyıl ortalarına doğru bulunmuş, üzerlerindeki yazılar da 19. yüzyıl sonunda Danimarkalı bilim adamı Thomson tarafından okunmuştur.

Okuduğunuz yazıtta Göktürk devletinin kuruluşu, Bilge Kağan ile Kül Tigin'in yaptıkları anlatılmıştır.

Günümüzden on üç yüzyıl önce Türkçe sözcüklerle yazılmış olan bu yazıtlarda tarihsel bilgilerin yanı sıra Türk dilinin yabancı bir dile muhtaç olmadan her türlü duygu ve düşünceyi anlatacak kadar gelişmiş olduğunu da görmekteyiz.
 

AKINCI
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik;
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

Ak tolgalı Beylerbeyi haykırdı: İlerle!
Bir yaz günü geçtik Tuna'dan kafilelerle...

Şimşek gibi bir semte atıldık yedi koldan;
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan.

Bir gün dolu dizgin boşanan atlarımızla,
Yerden yedi kat arşa kanadlandık o hızla.

Cennette bugün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hâtıra titrer gözümüzde.

Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik,
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik!

Yahya Kemal Beyatlı'nın "Akıncı" adlı şiiri Tuna boylarını aşarak Avrupa içlerine akınlar yapan eski Türk akıncılarının ağzından söyleniyor.

Şair bu kahramanlık günlerini akıncılar arasında yaşamışçasına güçlü bir hatıra dili kullanarak yazmış şiirini.
 

EDEBİYAT TARİHİ

Fuat Köprülü'nün tarihçi usulünden ayrılarak daha çok metin incelemelerine »ağlı psikolojik bir metodun savunucusu görülen Ali Nihat Tarlan, şunları öylemektedir:

"Edebiyat tarihçisi hangi cemiyetin edebiyat tarihini yazıyorsa, o cemiyetin eessüri hayatına ait malzemeyi bir obje olarak eline alıp asırlar boyunca yürüyüşlerini )ize gösterecektir. İlk iş olarak sanatkârın ruhi bina ve teşekkülünün belirtilerini mlmak mecburiyeti vardır. Bu bina, onun biyografisinin psikolojik cephesini inkâr nertebesinde son haddine kadar derinleştirmek ve verdiği edebî mahsulün aydınlığında »sikoloji kanunlarına göre ruhî portresini resmetmekle meydana gelir." Ahmet Hamdi Tanpınar ise edebiyat tarihinde estetikçi bir metodun temsilcisidir.

Edebiyat tarihinin asıl konusu eserler ve kişilerdir. Fakat, bir edibin yetişmesi ve bir eserin yazılması, tesadüfle olmaz. Edebî eser, bir toplumdaki çeşitli olayları yansıtan aynalar gibidir.

Belirli zamanlarda, millet hayatına tesir eden maddi ve manevi olaylar vardır. Vatan değişmesi, göçler, din, estetik, iktisadi, siyasi, teknik olaylar, toplumda olduğu gibi, onun edebiyatı üzerinde de izler bırakırlar.

Mesela; İslâmlık öncesi çok tanrılı devirdeki Türk edebiyatı ürünlerinin İslamlığı benimsedikten sonra yazılmış eserlerimizden önemli bir şekilde farklı olması, dinin debiyat üzerindeki etkisine canlı misaldir.

Şair ve yazarlarımızın İran edebiyatını tanıdıktan sonra bambaşka şekil ve öz aşıyan bir Divan Edebiyatı meydana getirdiler. Bu olay estetik değişmesinin debiyat üstündeki tesirini gösterir.

İSLAMİYET ÖNCESİ TÜRK EDEBİYATI

Bilinmeyen bir tarihte başlamıştır. İslamiyet'in kabulüne kadar devam ede gelmiştir. Atlı- göçebe kültürünün izlerini taşımaktadır. Ölüm, yiğitlik, savaş, aşk konuları en çok işlenen konular olarak göze çarpmaktadır. İki koldan gelişmiştir.
 

A) SÖZLÜ EDEBİYAT

Şaman, kam, baksı, ozan adı verilen sanatçılar tarafından icra edilmiştir. Bu sanatçılar "kopuz"adı verilen bir saz aleti kullanırlardı. Doğuşu her ne kadar dini törenlere dayansa da zamanla din dışı konular da gelişmiştir.
*Hece ölçüsü kullanılmıştır.
*Aşk, doğa, ölüm konuları sık işlenmiştir.
*Anomin özellik taşımaktadır.
* Yarım kafiye kullanılmıştır.
*Koşuk, sav, sagu, destan başlıca ürünleri sayılır.
 

KOŞUK

Kopuz eşliğinde "sığır" denilen sürek avlarında söylenen lirik şiirlerdir. Günümüzdeki "koşma"ların ilk versiyonu sayılırlar. Kafiye şeması "aaab,cccb,dddb"şeklindedir.

SAGU

Yuğ adı verilen ölü törenlerinde ölümün acısının hafifletmek amacıyla söylenen günümüz "ağıt"larının ilk versiyonuna denir. Hece ölçüsünün 7'li-8'li parçaları sıkça kullanılmıştır.
Uyarı: Bilinen en eski sagu :"Alp er Tunga"sagusudur.

SAV

Atasözü demektir. Atasözlerimiz ilk defa "Divan-ı Lugati't Türk"kitabında bir araya getirilmiştir.

DESTAN

Toplumu derinden etkileyen savaş, kıtlık, afet vb. olayların olağanüstülüklerle bezendirilerek anlatıldığı manzum (bazen nazım- nesir karışık)uzun hikâyelere denir.
Destanlar "Doğal-Yapay"olmak üzere ikiye ayrılır.

Ayrıca bakınız>>> MİTOLOJi

1) DOĞAL DESTANLAR

Gerçekte var olan herhangi bir olayın milletin dilinde yüzyıllar süren bir anlatımdan sonra bir ozan tarafından kaleme alınması sonucu oluşan destanlara denir.

Dünyadaki en önemli doğal destanlar:

Kalevala...............FİNLANDİYA
Mahabharata ...... HİNT
Ramayana ............HİNT
Şant do Rölant......FRANSIZ
Nibelungen............ALMAN
İgor.......................RUS
Beovful..................İNGİLİZ
İliada ...................YUNAN
Odyssa .................YUNAN
Şehname...............İRAN
Gılgamış...............SÜMER
Oğuz Kağan...........TÜRK
Ergenekon.............TÜRK
Manas ..................KIRGIZ

2)YAPAY DESTANLAR

Herhangi bir olaydan yola çıkarak bir ozanın destan kurallarına riayet edip oluşturduğu şiirlere denir.

Kaybolmuş Cennet (Milton)
Kurtarılmış Kudüs (Tasso)
İlahi Komedya (Dante)
Çılgın Orlando (Ludovico Ariosto)
Üç Şehitler Destanı ( Fazıl Hüsnü Dağlarca)
Çanakkale Şehitlerine (Mehmet Akif)

Türk Destanlarının Özellikleri:
* Çoğunlukla manzumdurlar (şiir şeklinde).
* Anonimdirler.
* Oluştukları dönemlerin özelliklerini taşımaktadırlar.
* Olağanüstü özellikleri çokça bulunmaktadır.
* Çok sonra yazıya geçirilmişlerdir.
 

TÜRK DESTANLARI

Saka Türklerinin Destanları

* Alp Er Tunga Destanı: Türk-İran savaşlarıyla Alp Er Tunga'nın yiğitliklerinin anlatıldığı destanlardır.
* Şu Destanı: İskender ile Türkler arasındaki savaşların ve Hükümdar Şu'nun destanıdır.
 

Hun Türklerinin Destanları

* Oğuz Kağan Destanı: Hun Hükümdarı Mete'nin yiğitliklerini, ülkesini genişletip oğulları arasında nasıl bölüştürdüğünü anlatan destandır.
 

Göktürk Destanları

*Bozkurt Destanı: Savaşta yaralanan bir Türk'ün, dişi bir kurt tarafından kurtarılmasını, korunmasını ve Türklerin sözü edilen kurtla bu Türk'ten çoğaldığı anlatılır.
* Ergenekon Destanı: Bir yenilgi sonunda Ergenekon'a çekilen Türklerin orada çoğalıp, bir demir dağı erittikten sonra öçlerini alışlarını anlatan destandır.
 

Uygur Türklerinin Destanları

* Türeyiş Destanı: Uygur hakanının, üç kızını insanoğluyla evlendirmeyi uygun bulmayarak tanrıya, kızlarıyla evlenmesi ve Uygur Türklerinin bu evlenmeden çoğaldığı anlatılır.
* Göç Destanı: Türklerin, Kutsal taşı Çinlilere vermeleri üzerine, tanrı tarafından cezalandırılmaları kuraklığın başlaması nedeniyle de göç etmeleri anlatılır.

B ) YAZILI EDEBİYAT

Türklerin GÖKTÜRK alfabesini kullanmasıyla başlayan dönemdir. Daha eskilere ait maalesef herhangi bir eserimiz yoktur. Tarihi bilinen en eski yazıtımız(mezar taşı): Çoyren (687-692)dir.
Tarihimizin ve dilimizin ilk en önemli belgeleri Göktürk Yazıtlar(Orhun Kitabeleri)dir.
*Doğu Göktürklerine aittirler.
*725,732,735 yıllarında dikilmişlerdir.
*Vezir Tonyukuk, Bilge Kağan, Kültigin adına dikilmişlerdir.
*Yollug Tigin adlı bir yazara yazdırmıştır.
*Öz Türkçe ile yazılmıştır.
*Türk hakanlarının Göktürkleri nasıl birleştirdiklerini, devleti nasıl idare ettiklerini, gelecek kuşakların ne yapmaları gerektiğini anlatan bir nutuk (söylev)tur.
* Aslında birer mezar taşı olarak tasarlanmışlardır.
* Taşların üç tarafı Göktürk alfabesiyle bir tarafı da Çince yazılmıştır.
* Eserler şu an Moğolistan sınırları içindedir.
* 1900' lü yılların başında Strahlanberk tarafından bulunmuş, Danimarkalı Wilhelm Thomsen tarafından okunmuşlardır.

Orhun (Göktürk, Köktürk) Yazıtları (Abideleri, Anıtları)

Çinlilere karşı bağımsızlık savaşı yapan, Türk bütünlüğünü yeniden kurmak için içte ve dışta savaşan Göktürklerin hikayesi anlatılır bu yazıtlarda. Bu abideler 38 harfli olan Göktürk alfabesiyle yazılmıştır. Bunlardan en önemli olanları 3 tanedir.

1. Vezir Tonyukuk Yazıtı (725): Dört bakana vezirlik etmiş olan Tonyukuk tarafından yazılmıştır. Daha çok Çinlilerle yapılan savaşlar anlatılmaktadır.

2. Kül Tiğin Yazıtı (732) : Göktürk hakanı Bilge Kağan'ın kardeşi Kül Tiğin'in ölümü üzerine Bilge Kağan tarafından dikilmiştir.

3. Bilge Kağan Yazıtı (735) : Göktürk hakanı Bilge Kağan'ın ölümünden sonra oğlu Tenri Kağan tarafından diktirilmiştir. Yazıt, Bilge Kağan'ın yeğeni Yollug Tigin tarafından yazılmıştır.

Son iki yazıt daha çok dönemin olaylarından, törelerden ve Bilge Kağan'ın ulusuna dilediği iyi dileklerden söz eder.

Sekiz Yükmek (Sekiz Yığın): Çinceden çevrilen Sekiz Yükmek'te Burkancılığa ait dinî - ahlâki inanışlar ve bazı pratik bilgiler vardır. Uygurlar arasında çok yayılan bu eser; kısa cümleleriyle, içten anlatımı ve zengin söz varlığıyla dikkati çeker.

Altun Yaruk (Altın Işık): Burkancılığın temellerini, felsefesini ve Buda'nın menkıbelerini içerir. Bunlardan en meşhurları "Şehzade ile Aç Pars Hikâyesi" (Açlıktan ölmek üzere olan parsı kurtarmak için kendini feda eden şehzadenin hikâyesi), Dantipali Beğ Hikâyesi (Emrindeki geyikleri kurtarmak için kendini feda eden geyikler beğini Dantipali Beğ öldürür ve korkunç alevler de Dantipali Beğ'i yutar) ve Çaştani Beğ Hikâyesi (Ülkesindeki insanlara hastalık ve bela getiren şeytanlarla Çaştani Beğ'in mücadelesidir.

Irk Bitig (Fal Kitabı): Göktürk yazısıyla yazılmış bir fal kitabıdır. Her biri ayrı fal olarak yazılan 65 paragraftan oluşur. Çeşitli inanışlar ve masal unsurlarının bulunduğu kitapta günlük dile ait pek çok kelime de vardır.

Kalyanamkara ve Papamkara Hikâyesi (İyi Düşünceli Şehzade ile Kötü Düşünceli Şehzade): Burkancılığa ait bir menkıbenin hikâyesidir. İyi düşünceli şehzadenin bütün canlılara yardım etmek ve canlıların birbirlerini öldürmelerini engellemek için bir mücevheri elde etmek üzere yaptığı maceralı yolculuk anlatılır.

www.vahapacil.tr.gg
 

 

Türkiye Plakalari


01 ADANA
02 ADIYAMAN
03 AFYON
04 AĞRI
05 AMASYA
06 ANKARA
07 ANTALYA
08 ARTVİN
09 AYDIN
10 BALIKESİR

11 BİLECİK
12 BİNGÖL
13 BİTLİS
14 BOLU
15 BURDUR
16 BURSA
17 ÇANAKKALE
18 ÇANKIRI
19 ÇORUM
20 DENİZLİ

21 DİYARBAKIR
22 EDİRNE
23 ELAZIĞ
24 ERZİNCAN
25 ERZURUM
26 ESKİŞEHİR
27 GAZİANTEP
28 GİRESUN
29 GÜMÜŞHANE
30 HAKKARİ

31 HATAY
32 ISPARTA
33 İÇEL
34 İSTANBUL
35 İZMİR
36 KARS
37 KASTAMONU
38 KAYSERİ
39 KIRKLARELİ
40 KIRŞEHİR

41 KOCAELİ
42 KONYA
43 KÜTAHYA
44 MALATYA
45 MANİSA
46 KAHRAMANMARAŞ
47 MARDİN
48 MUĞLA
49 MUŞ
50 NEVŞEHİR

51 NİĞDE
52 ORDU
53 RİZE
54 SAKARYA
55 SAMSUN
56 SİİRT
57 SİNOP
58 SİVAS
59 TEKİRDAĞ
60 TOKAT

61 TRABZON
62 TUNCELİ
63 ŞANLIURFA
64 UŞAK
65 VAN
66 YOZGAT
67 ZONGULDAK
68 AKSARAY
69 BAYBURT
70 KARAMAN

71 KIRIKKALE
72 BATMAN
73 ŞIRNAK
74 BARTIN
75 ARDAHAN
76 IĞDIR
77 YALOVA
78 KARABÜK
79 KİLİS
80 OSMANİYE
81 DÜZCE

Insanin En Hayirlisi Insana Hayri Dokunanidir

Sitene Ekle


EDEBİYAT DÜNYASI
 
ÜLKEMİZİ TANIYALIM
 

TURKİYE

 

       ADANA 01,
 
      AĞRI 04,
 
       ADIYAMAN 02,
 
    AFYON 03
 
  AKSARAY 68
 
  AMASYA 05
 
  ANKARA 06 (BAŞKENT)
 
  ANTALYA 07
 
  ARDAHAN 75
 
  ARTDVİN 08
 
  AYDIN 09
 
  BALIKESİR 10
 
  BARTIN 74
 
  BATMAN 72
 
  BAYBURT 69
 
  BİLECİK 11
 
  BİNGÖL 12
 
  BİTLİS 13
 
  BOLU 14
 
  BURDUR 15
 
  BURSA 16
 
  ÇANAKKALE 17
 
  ÇANKIRI 18
 
  ÇORUM 19
 
  DENİZLİ 20
 
  DİYARBAKIR 21
 
  DÜZCE 81
 
  EDİRNE 22
 
  ELAZIĞ 23
 
  ERZİNCAN 24
 
  ERZURUM 25
 
  ESKİŞEHİR 26
 
  GAZİANTEP 27
 
  GİRESUN 28
 
  GÜMÜŞHANE 29
 
  HAKKARİ 30
 
  HATAY (ANTAKYA) 31
 
  İÇEL 33
 
  IĞDIR 76
 
  ISPARTA 32
 
  İSTANBUL 34
 
  İZMİR 35
 
  KAHRAMANMARAŞ 46
 
  KARABÜK 78
 
  KARAMAN 70
 
  KARS 36
 
  KASTAMONU 37
 
  KAYSERİ 38
 
  KİLİS 79
 
  KOCAELİ 41
 
  KONYA 42
 
  KIRLARELİ 39
 
  KIRIKKALE 71
 
  KIRŞEHİR 40
 
  MALATYA 44
 
  MANİSA 45
 
  MARDİN 47
 
  MUĞLA 48
 
  MUŞ 49
 
  NEVŞEHİR 50
 
  NİĞDE 51
 
  ORDU 52
 
  OSMANİYE 80
 
  RİZE 53
 
  SAKARYA 54
 
  SİİRT 56
 
  SİNOP 57
 
  SİVAS 58
 ,
  TEKİRDAĞ 58
,
 
  TOKAT 60
,
 
  TRABZON 61
,
 
  TUNCELİ 62
,
 
  UŞAH 64
,
 
,
  VAN 65
 
 , YALOVA 77
 
 , ZONGULDAK 67
 
,  ŞIRNAK 73
,

  www.vahapacil.tr.gg   

DUYURU PANOSU
 

SİTEMİZİN ANASAYFASINDA MEHMET AKİF ERSOY'DAN SAFAHAT DİNLEYEBİLİRSİNİZ..

EDEBSİZ BİR EDEBİYAT OLMAZ...

www.vahapacil.tr.gg


SİTEMİZE BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEREK KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...


SİTEMİZDE EDEBİYATI HER AÇIDAN YAŞAMANIZ DİLEĞİYLE..Y


BAŞARACAĞINA İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR...


SİTEMİZDE OYUN OYANAYABİLİRSİNİZ..


sitemizin radyo kısmında radyo dinleyebilir canlı istek kısmını tıklayarak istek isteyebilirsiniz..

EDEBİYAT DÜNYASI..LİNKİYLE SİTEMİZİ TWİTRDAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

VAHAP ACIL
www.vahapacil.tr.gg
 
EDEBİYAT KAYNAK SİTESİ
 
Bugün 64449 ziyaretçiEDEBİYAT SİTESİ ZİYARETÇİLERİ

ben ten
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol