REHBERLIK BILGILERI

“Rehberliğin amacını; bireyin, kendini gerçekleştirmesine yardım etmektir” şeklinde tanımlayabiliriz. Bundan yola çıkarak rehberliğin amacı ile ilgili şu maddeler sıralanabilir :

1.Kendini tanıması,

2.Çevrede kendisine açık olan fırsatları öğrenmesi,

3.Gizil güçlerini geliştirmesi,

4.Çevresine uyum sağlaması.

Belirtilen bu amaçların ilk ikisi, bireyin çevresi ve kendisi hakkında doğru ve ayrıntılı bilgi edinmesi gereğini vurgulamaktadır. Kendini tanıması ile, beden ve zihin yetenekleri, hoşlandığı ve hoşlanmadığın faaliyetleri, psikolojik ihtiyaçlarını, hayattan neler beklediğini, tutum ve değerlerini tanıması kastedilmektedir. Kişinin kendini tanımasına yardımcı olmak rehberliğin birinci işlevidir.

Bireye toplumda açık gelişme olanakları ve uyması gereken kurallar hakkında bilgi verme rehberliğin diğer işlevidir.

Bilgi Verme : Öğrenciyi; yetenek ve ilgilerine uygun okullar, programlar ve meslekler hakkında aydınlatma, ona görgü ve disiplin kuralları hakkında bilgi verme gibi faaliyetleri kapsar.

Yardım : Yardım kavramı ile kastedilen; tavsiye vermek, akıl öğretmek, bireyi doğru olduğu var sayılan bir hareket tarzını benimsemeye ve uygulamaya zorlamak olmayıp, ona çeşitli seçenekleri tanıtmak ve en uygun olanı seçmesi için gerekli değerlendirmeyi yapabilecek hale gelmesine çalışmaktır.

Yol Gösterme : Yol gösterme değil, yollar göstermedir. Çeşitli yolların avantajlı ve dezavantajlı yönleri tartışıp kendisine uygun olanı seçebilmede bireye yardımcı olmaktır.

Bu açıklamalardan yola çıkarak rehberliğin amacı olarak belirtilen “ Kendini gerçekleştirme” nin tanımını yapabiliriz.

Kendini Gerçekleştirme : Bireyin, kendini anlaması, problemlerini çözebilmesi, kendine uygun seçimler yaparak gerçekçi kararlar alabilmesi, kendi kapasitelerini en uygun bir düzeyde geliştirebilmesi, çevresine dengeli ve sağlıklı bir uyum yapabilmesi, v.b. psikolojik danışma ve rehberlik yardımının esasını oluşturan ve bireyin kendini gerçekleştirme düzeyini geliştiren belirgin sonuçlarındandır.

Kendini Gerçekleştirmekte Olan Bireyin Özellikleri : Kendini gerçekleştirmekte olan birey daha yeterli bir kişiliğe sahiptir; daha verimlidir. Kim olduğunu gerçekçi bir gözle algıladığı gibi kim olabileceği hakkında da ha tutarlı bir görüşe sahiptir. Kendini gerçekleştirmekte olan birey hem kendisi hem de başkaları hakkında iyi düşüncelere sahiptir; insan değerlerine saygı duyar, onları benimser ve geliştirir. Kendini gerçekleştirmekte olan birey zamanının iyi kullanır; geçmişten çok geleceğe dönüktür; yaratıcıdır. Kendine saygı duyar ve kendini olduğu gibi kabul eder; duygularını açığa vurmaktan kaçınmaz. Kendini gerçekleştirmekte olan birey değişmeye ve yeni yaşantılara açıktır. Kendini değişmekte olan bu gerçek dünyanın yine değişmekte olan bir parçası gibi görür.

Kendini gerçekleştirme, birey için, kuşkusuz yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Her bireyin belli bir dönemde belirli bir gerçekleşim düzeyi vardır. Bu gerçekleşim düzeyinin zaman içinde olumlu yönde gelişmesi beklenir. İşte, psikolojik danışma ve rehberlik yardımının amacı da yukarıda sıralanan özellikler bakımından bireyin bu gerçekleşim düzeyini geliştirmek ve en uygun seviyeye gelmesini sağlamaktır...!

Rehberliğin İlkeleri

1.Rehberliğin temelinde insan hak ve sorumlulukları ile ilgili demokratik ve insancıl bir anlayış vardır.

2.Rehberlik uygulamalarında öğrenci ile ilgili herkesin anlayış ve işbirliği içinde çalışması gerekir.

3.Rehberlik anlayışı, her türlü çalışması ile öğrenciyi merkez alan bir eğitim sistemini öngörür.

4.Rehberlik yardımını esası, öğrencilerin kendi kişiliklerini daha iyi anlamalarını, problemlerine çözüm yolları bulmada onların kendi kendilerine yeter bir duruma gelmelerini sağlamaktır.

5.Rehberlik bedensel, zihinsel, sosyal ve duygusal olan bütün kapasitelerini kendi ilgi ve yetenekleri doğrultusunda en uygun bir düzeyde geliştirmesi için öğrencilere yardım etmelidir.

6.Öğrencilere rehberlik yardımı verirken onları türlü yönleri ile tanımak gerekir.

7.Rehberlik uygulamaları her okulun amaç ve ihtiyaçlarına uygun olan alanlarda yoğunlaştırılmalıdır.

8.Rehberlik hizmetleri planlı, programlı, örgütlenmiş bir biçimde ve profesyonel bir düzeyde sunulmalıdır.

PSİKOLOJİK DANIŞMA

Kişisel, sosyal, eğitimsel ve mesleki konularda kişilerin amaçlarını belirleme, karar verme, problemlerini çözme vb. kunular da danışmanlardan yardım alma sürecidir.

Danışman tarafsız, kişilik haklarına saygılı, güven ve gizlilik etik değerler çerçevesinde davranır.

Psikolojik danışman kendini daha iyi tanımak isteyen,

Arkadaşlarıyla, ailesiyle, öğretmenleriyle ilişkilerini düzeltmek ya da geliştirmek isteyenler,

Utangaçlıkla ya da yalnızlıkla baş etmek isteyen,

Girişken olmak, kendine güvenini artırmak isteyen veya buna gerek duyanlara,

Duygularını ifade etmekte zorlanan ya da daha iyi ifade etmek isteyenlere,

Kaygı ve stresle baş etmek isteyenlere,

Sınavlarla sorunu olan ya da akademik başarısını artırmak isteyenlere,

Mesleki anlamda seçim yapmak isteyenlere,

Karar vermekte güçlük çekenlere

Okula sonradan katılan öğrencilere yardımcı olur. Psikolojik danışmana kendinin farkında olan cesur kişiler başvurur. Sorunu çözümü zaman ister.  Danışman problemin belirlenip amaçlarınıza ulaşmanıza, sağlıklı kararlar vermenize yardımcı olur.

Psikolojik danışmanınız; gizlilik, güven ve kişilik haklarınıza saygı çerçevesinde sizi yargılamadan, koşulsuz kabul ederek dinliye çek, size dürüst ve açık davranacak, paylaştığınız soruna çözüm bulmanızda yardımcı olacaktır.
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak şarttır.” Balzac

İnsan bir kez genç olur. Gençliğin önemli bir bölümü de eğitim sürecinde geçer. Bu süreci çok iyi değerlendirmek de önemli bir fırsattır. Çünkü kişinin geleceği, aldığı eğitimle şekillenir. Eğitimden istenen sonucu almak, verimli bir çalışmayla mümkündür.

Araştırmalar, öğrencilerin etkili ve verimli öğrenme yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. L. P. Ayres tarafından Amerika’lı ilköğretim öğrencileri üzerinde yapılan bir araştırmada, ilköğretim birinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar, öğrencilerin % 60 ile % 70 oranında okullardan ayrıldıkları tespit edilmiş. Yapılan araştırma sonuçlarına göre, öğrencilerin okuldan ayrılmalarına neden olan başarısızlığın temelinde, sanıldığı gibi kabiliyet eksikliği değil; çalışma metotlarını bilmemek olduğu ortaya çıkmıştır. 

1.ÖĞRENMEK İÇİN DİNLEME

Başarılı bir öğrenmenin gerçekleşmesinde dinleme etkinliğinin bilinçli ve tekniğine uygun olarak yapılmasının büyük katkısı vardır.

Derse girmeden önce fiziksel ihtiyaçlarınızı gidererek derse fiziksel olarak hazır olmalısınız. Ayrıca psikolojik olarak da dinlemeye hazırlık yapmalı, öğreneceğiniz bilgileri nerede kullanacağınızı düşünerek motive olmalısınız.

Dinleme işi başladığında dikkatinizin konuda olması gerekir. Zihninizi konuya vermeniz, konsantrasyonla olur. Araştırmalar, öğrencinin dikkatini dinleme sırasında ancak belirli süreler için en üst düzeyde toplayabildiğini, bunun ötesinde dikkatin değişkenlik göstererek dinleme süresi ile orantılı olarak sürekli azalıp arttığını ortaya koymuştur. Bu nedenle ilginizi konuya yöneltmeniz gerekir. İlginiz öğretmende olursa, öğretmenin anlatım biçimini, kıyafetlerini, fiziksel özelliklerini düşünerek ilginizi konu dışına kaydırırsanız dinlemeyi gerçekleştiremezsiniz.

İyi bir dinleyici olmanın temel koşulu dersi aksatmamaktır. İyi bir dinleyici olmak için ön sıraları tercih etmelisiniz. Dersi dinlerken duyularınızı tam kullanmalısınız. Gözleriniz öğretmende, kulaklarınız anlatılanlarda, elleriniz anlatılanı yazmada, beyniniz dinlediklerinizi süzgeçten geçirerek yazma eylemini koordine etmede olursa öğrenmeyi etkili ve de verimli bir şekilde gerçekleştirmiş olursunuz.

İyi bir dinleyici olmanız, sadece öğretmenin sözlerini anlamanızı değil; onun yüz ve vücut hareketlerini, ses tonunu da değerlendirmenizi gerektirir. Böylece öğretmenin açıkladığı fikirleri onun cümle, ses tonu, vücut ve yüz hareketleriyle beraber değerlendirilecek; böylece öğrenmeyi daha etkili ve kalıcı şekilde gerçekleştirmiş olacaksınız.

Derste kafanızı hayallerle meşgul etmemeli, öğretmenin vurguladığı fikirleri, cümleleri, kavramları, terimleri, verdiği örnekleri birbiriyle ilişki kuracak şekilde uyanık olarak takip etmelisiniz.

Ders sırasında öğretmenin anlattıklarını dinlerken, neler söyleyebileceğini tahmin etmeye çalışın. Çünkü insanın düşünme hızı konuşma hızından yüksektir. Öğretmenin konuştuklarını çabuk algılarsınız. Bu konuşmalar sırasında beyinde bir boşluk kalır. Bu boşluk öğretmenin anlatacaklarını tahmin etmeyle doldurulmazsa konsantrasyonun bozulmasına, yani dikkatin dağılmasına neden olur. Böylece uyanık kalırsınız, derse karşı dikkatinizi sürdürürsünüz, dersten kopmazsınız, derse aktif katılım sağlamış olursunuz. Öğretmenin anlatacaklarını tahmin edebilmek için ön hazırlık yapın. Ön hazırlık için konuyu dersten önce okuyun. Temel kavramları belirleyin. Şekilleri gözden geçirin. Başlıkları sorulaştırın. Dinleme sırasında konuyu düşünün. Sorularınızı öğretmene sorun.

Derste anlatılanların ana fikrini bulmaya çalışın. Çünkü anlatılanların çoğu aslında ana fikrin daha iyi anlaşılmasını sağlayan açıklamalar ve örneklerdir. Bu nedenle öğretmenin vurguladığı, üzerinde durduğu, hakkında örnek verdiği, önemli dediği noktaları dikkatle dinleyip not alın.

Öğretmenin önemine işaret ettiği yerlere dikkat edin. Öğretmen ses tonuyla, vurgularıyla, tekrarlarıyla önemli olan yerleri işaret eder. Bu işaretleri algılamaya çalışın. Öğretmen tarafından söylenen “çoğunlukla, sonuç olarak, bu nedenle, özetle, kısacası...” gibi sözlerden sonra konuyla ilgili önemli fikirlerin açıklanacağını hatırdan çıkarmayın. Öğretmen tarafından söylenen “önemli, başlıca, aslında, önemli olan, can alıcı, altı çizilmesi gereken...” gibi sözler konunun önemli noktaları için size bir işarettir. Eğer öğretmen ana fikri destekleyen yardımcı fikirlerle ile ilgili bir açıklama yapacak olursa bu açıklamadan önce “örneğin, bunun tersine, benzer şekilde, buna ek olarak...” gibi sözler söyleyecektir. Siz bu sözlerin bir işaret olduğunu düşünerek bu sözlerden sonra açıklanacak fikirleri dinleyip not alın. Kısacası öğretmenin anlattıklarından önemli olan kısımları tespit edip not etmeye çalışın.

Derse katılmak aktif bir dinleyici olmayı gerektirir. Oturduğunuz yer öğretmenin konuşmalarını ve hareketlerini iyi takip edebileceğiniz bir yer olmalı. Çünkü konuşma yüz ve vücut hareketleriyle bir bütün oluşturur. Öğretmenin anlattığı dersi anlayıp anlamadığınızı gerek davranışlarınızla gerekse sorduğunuz sorularla belli edin. Konuyla ilgili olmanız öğretmeni memnun edeceği gibi, sizin de anlamanızı kolaylaştıracaktır. Ders esnasında öğretmenle diyalog hâlinde olun, derse katılın. Öğretmenin sorduğu sorulara cevap verin. Öğretmenden en iyi şekilde yararlanmak öğrencinin elindedir, bunu unutmayın.

Gerek dersten önce, gerekse ders esnasında aklınıza gelen soruları öğretmene sorun. Öğretmenin sorunuza verdiği cevabı anlamadıysanız yeni sorular sorarak anlatılanı anlamaya çalışın. Hatta başkalarının sorduğu soruları da dikkatle dinleyin. Çünkü bazen sizin aklınıza gelmeyenler başkalarının aklına gelebilir.

Anlatılan konuya ilgi göstermemek, konuyu önemsememek, öğretmene karşı olumsuz tutum takınmak, dinliyormuş gibi görünerek dinlememek, anlatılanları not almamak, anlatılanları olduğu gibi not almaya çalışmak, dinlemeye konsantre olamamak, dinleme esnasında akla takılanları sormamak ve psikolojik ya da fizyolojik olarak dinlemeye hazır olmamak etili dinlemenin önündeki engellerdir etkili dinlemenin gerçekleşmesi için bu engellerin aşılması gerekir.

2.ÖĞRENMEK İÇİN OKUMA

Okuma, geçmiş deneyimlerle oluşturulmuş anlamların hatırlanması ve okuyucunun edinmiş olduğu kavramaları kullanarak yeni anlamlar kurmasıdır. Okumanın gerçekleşmesi okunanların anlamlandırılmasına bağlıdır.

Verimli bir okuma yapabilmeniz için bilmeniz ve uygulamanız gereken bazı kurallar vardır.

Öncelikle okuyacağınız dokümanı belirlenmelisiniz. Sonra okuma ortamını hazırlanmalısınız. Bunun için bir masa ve sandalye olmalıdır. Sandalyede oturup, masada okumalısınız. Kesinlikle yatarak okumayı tercih etmemelisiniz. Işık yeterli olmalıdır. Okuma sırasında not almak için kullanacağınız kâğıt ve kalemi önceden hazırlamalısınız.

Okumaya başlamadan önce nefes egzersizi yapmanız okumanın verimli olmasını sağlayacaktır. Egzersiz için, burnunuzdan yavaş yavaş nefes alıp biraz bekleyip ağzınızdan yavaş yavaş vermeniz yeterli olacaktır.

Okuma eylemine başladığınızda, “Şu sürede, şuradan şuraya kadar okuyacağım.” şeklinde bir hedef belirlemelisiniz.

Okumayı niçin gerçekleştirdiğinizi, öğrendiklerinizi nerede kullanacağınızı düşünmelisiniz. Çünkü kullanmak için yapılan okuma hem verimli hem kalıcı olur.

Anlayarak okuma her şeyden önce istekli ve ilgili olmayı gerektirir. Bunun için önce okuyacağınız bilgilere ihtiyacınız olduğunu düşünerek motivasyonunuzu; sonra da konuya dikkatinizi vererek konsantrasyonunuzu sağlamalısınız. Okumada amaç, okunanı anlamaktır. Bu nedenle okuma esnasında başka iş yapmamalı; sadece okuma işiyle uğraşmalısınız. Yani dikkatinizi okuma işine yoğunlaştırmalısınız.

Dudaklarınızı kıpırdatmadan okumalısınız. İçinizden de tekrarlama yapmamalısınız. Çünkü bu işlemler okuma hızını yavaşlatır, konsantrasyonu bozabilir. Yapılan araştırmalar, bir sözcüğün sesle hecelenmesinin, gözle anlaşılmasından dört kez daha fazla zaman aldığını ortaya koymuştur. Okuma sırasında sözcükleri gözlerinizle izlemelisiniz. Parmak ya da kalem kullanarak izleme yapmamalısınız. Gözlerinizi, sayfanın tam ortasına odaklamalı; okuma sırasında baş ve gözlerinizi sağa sola çevirmemelisiniz. Geriye dönerek yinelemeli okuma yapmak, konsantrasyonu bozabilir. Bu nedenle okumada geriye dönmemeye çalışmalısınız.

Ana fikir ve yardımcı fikirleri belirlemeye çalışmalısınız. Ana fikri belirlemek için dikkatinizi, okuduğunuz metin üzerine yoğunlaştırmalı ve okumayı öğrenmek amacıyla yapmalısınız. Okuduğunuz metinde anlamını bilmediğiniz kelimeler varsa, sözlüğe bakıp bu kelimelerin anlamını öğrenmelisiniz. Eğer anlamı bilinmeyen kelime çoksa, sürekli sözlüğe bakmak konsantrasyonunuzu bozabilir; okumanızı yavaşlatabilir, aksatabilir. Bu durumda kontekst denilen, cümleden anlam çıkarma metodu uygulanabilir. Bu metot, anlamı bilinmeyen kelimenin cümledeki kullanılışına bakılarak cümlenin gelişinden anlamının çıkarılmasıdır.

Anlamadığınız yerleri, öğretmenlerinize sormak üzere not etmelisiniz. Uyarılara, tanımlara dikkat etmelisiniz. Konunun özü olan anahtar kelimeleri belirlemeye çalışmalısınız. Yerleri, kişileri, tarihleri not etmelisiniz.

Not alma ve sözlerin altının çizilmesi eğer okumanın daha verimli olması, önemli yerlerin görülmesinin sağlanması amacı ile yapılırsa faydalı olur. Öbür türlü, rastgele not alma ve satırların altını çizerek okuma konsantrasyonu bozabilir.

Okumanızı bitirince genel bir tekrar yaptıktan sonra öğrendiğiniz bilgilerle okuduğunuz metindeki bilgileri karşılaştırmalı, varsa eksiklikleri gidermelisiniz.

3.NOT TUTMA

Not tutma, bir konuyla ilgili bilgilerin özetlenerek daha sonra kullanılması amacıyla bir yere yazılması işlemidir. Amaç, öğrencinin öğrendiği bilgileri özümseyip kendi cümleleriyle ve anlaşılır biçimde kağıt üzerinde düzenleyerek daha sonra hatırlanmasını kolaylaştırıcı özlü birikimler elde etmesidir. Böylece verimli bir öğrenme de gerçekleşmiş olur.

J. McLevish’e göre dinleme yoluyla öğrenilen bilgiler çok uzun süre hafızada tutulamaz. Öğrenilenler zaman içinde tekrarlanmalıdır. Bir öğrenci, bir dersin sonunda, o derste dinlediğinin sadece % 55’ini hatırlayabilir. Eğer tekrar yapılmazsa bir hafta sonra ise bu oran % 17’ ye düşer. Öyleyse daha sonra tekrar yapmak için derste öğrenilenler mutlak not edilmelidir.

G. M. Usova araştırma sonuçlarına dayanarak bir insanın dakikada ortalama 600-800 kelimeyi algılayabildiğini; ancak dakikada 125 kelime konuşabildiğini söylüyor. Aradaki bu boşluk anlatılanları yorumlama, anlatılanlarla bağlantılı olan eski bilgileri hatırlama, anlatılacakları tahmin etme, anlaşılanları da not etmeyle doldurulmalıdır. Eğer sadece dinleme yapılırsa bu boşluk öğrencinin dikkatinin dağılmasına neden oluyor. Bu sorunun çözümü dinlenenlerin aynı zamanda yazıya geçirilmesi yani not tutmadır.

Not tutma öğrencinin derse dikkatini çeker. Dikkat öğrencinin derse aktif katılımı demektir. Böylece unutmaya karşı da bir tedbir alınmış olur. Ayrıca iyi bir not tutma eylemi için iyi bir dinleyici olmak gerektiğinden not tutma sayesinde öğrenme verimli hâle gelir. D. R. Jacobsen araştırma sonuçlarına dayanarak not alan öğrencilerin not almayanlara göre sınavlarda daha başarılı olduklarını belirtiyor.

Yapılan araştırmalardan elde edilen verilere göre bilinçli bir dinleme gerçekte 30 saniye kadar sürer. 1-2 saniyelik aralıklarla bu süreç sürekli işler. Önemli olan bu boşluklara takılmadan dikkati canlı tutmaktır. Dikkat canlı olduğu sürece öğrenme verimli olur çünkü. Dikkatin canlı olduğu bu süreyi de not tutarak geçirmek gerekir.

Not tutmak için ders takibi, bilginin sürekliliğinden dolayı çok önemlidir. Bir zincirin iş görebilmesi için bütün halkalarının tam olması gerekir. Bir tanesi bile eksik olsa zincir iş görmez. Bilgiler birbirine bağlıdır. Birinin bilinmesi diğerinin bilinmesini, birinin öğrenilmesi diğerinin öğrenilmiş olmasını gerektirir. Not tutmanın verimli olması bütün dersleri mümkün olduğunca takibe bağlıdır.

Not tutmayıp da başkalarının tuttuğu notları kullanmak verimli olmaz. Çünkü not tutma, özel bir eylemdir ve her birey kendi anlayacağı tarzda bu eylemi gerçekleştirir. Kişinin tuttuğu notlardan en verimli şekilde sadece kendisi yararlanır. Kaçırılan bir dersin notunu başkasından almak da sonuç almak bakımından etkisizdir. Bilgilerin kopuk kopuk olmaması için not bizzat öğrencinin kendisi tarafından tutulmalı, bunun içinde ders takibinde ısrar edilmelidir.

Derslerin takibi anlaşılmayı da kolaylaştırır. Not tutarken anlatılanları dinlemek, beyin süzgecinden geçirmek hem derse dikkati artırır hem de sıkılmayı engeller. Not tutmakla öğrenci derse aktif katılım sağladığından not tutma uyanıklığı yani dikkati artırır. Derse motivasyonu yükseltir. Anlamayı ve akılda tutmayı kolaylaştırır.

Öğrenci not alma sayesinde okuduğu ya da dinlediği bilgileri geniş bir çerçevede değerlendirme ve eleştirme yeteneğine kavuşur. Böylece öğrenci önüne çıkan en karmaşık düşünceleri bile kolayca anlama ve yorumlama becerisine kavuşur.

Not tutma değişik kaynaklardan yararlanılarak yapılır. Okunanlardan, gözlemlenenlerden, düşünülenlerden ve dinlenilen bilgilerden not tutulabilir.

Not tutma doğrudan ve dolaylı aktarmalarla yapılır. Kaynaktan alınan bilgiler olduğu gibi aktarılırsa bu not tutma doğrudan yapılmış olur ve bu tür bir not tutma kalıcı öğrenmede yeterince verimli değildir. Kaynaktan alınan bilgiler yorumlanıp beyin süzgecinden geçirilerek not tutan kişinin kendi cümleleriyle aktarılırsa dolaylı olarak yapılmış olur ve bu tür bir not tutma eylemi kalıcı ve verimli bir öğrenme açısından daha yararlıdır. Çünkü not almanın verimli olabilmesi, not almak için gerekli özlü birikimlere sahip olmayı gerektirir. Bu da öğrencinin konuyu kafasında ayrıntılı bir çözümlemeye tutup, onu değişik yönleriyle yorumladıktan sonra öğrendiklerini bütünleştirmesiyle olur.

Öğrenciler için not tutma iki yerde çok önemlidir. Birincisi sınıf ortamında öğretmenin anlattığı dersi dinlerken, ikincisi ise okuma sırasında bilgilerin daha kalıcı duruma getirilmesi ve daha sonra kullanılmasına sağlamak için yazılmasında. Her iki durumda da izlenmesi gereken yöntemler hemen hemen aynıdır.

Öncelikle düzenli bir defter tutmalısınız. Not tutacağınız konuyu ön hazırlık yaparak tanımalısınız. Bu tanıma işi, not tutarken dikkatinizin konuya toplanmasını da sağlar.
Her şeyi yazmamalısınız. Ana fikirleri ve onları destekleyen yardımcı fikirleri kendi cümlelerinizle yazmalısınız.

Notu okunabilir bir yazıyla tutun. Yazdıklarınızın zihninizi karıştırmaması için bu gereklidir. Not tutulurken anahtar kelimelere dikkat edin. Bu anahtar kelimeler notlarınızı daha sonra okurken konuyu size ayrıntılarıyla hatırlatacak, bilgilerinizi çağrıştırabilecek nitelikteki kavramlardır.

Not tutmayı sınıf ortamında gerçekleştirecekseniz dersi etkin bir şekilde dinleyin. Çünkü temel yöntem, anlayarak not tutmanızdır. Not tuttuğunuz sayfaların kenarlarında boşluklar bırakın. Daha sonra bu boşluklara konuyla ilgili başka ayrıntılar eklemeniz gerekebilir. Her fikir ayrı bir paragrafta yer alacak şekilde not tutulmalısınız. Bu size hem notların tekrarında kolaylık sağlayacak, hem de öğrenmenizi kolaylaştıracaktır.
Kendinize göre bir kısaltma dili kullanabilirsiniz. Örneğin sadece ünsüzleri yazabilirsiniz ya da birkaç harfi yazabilirsiniz. “ İnsanlar” yerine insnlr veya ins.’lar ; Milli Eğitim Bakanlığı yerine MEB gibi.

Sistemli ve etkili bir not tutma işleminde harfli ve rakamlı maddeleştirme yöntemini bir arada kullanabilirsiniz. Bu maddeleme yöntemiyle bilgileriniz arasında bağlantılar kurar, bilgilerinizi bir bütün olarak gördüğünüzden daha kolay anlar, bir sistem içinde yazdığınızdan bilgileriniz daha kalıcı olur. Hatta başlık ve alt başlıklar konuyu daha sonra hatırlanmanızda kolaylıklar sağlar.

Not tutarken öğretmenin önemini vurguladığı bölümlerin altını çizin. Başlıkları ve alt başlıkları renkli kalemlerle not tutun. Önemli kavramları ya tırnak içine alın, ya renkli olarak yazın, ya da altını çizin. Bu işlemler daha sonraki tekrarlarda size kolaylık sağlayacağı gibi dikkatinizi önemli noktalara da çekerek verimli bir öğrenmeye zemin oluşturacaktır.

4.TEKRAR

Ön hazırlık ve iyi bir sınıf içi öğrenme sürecinden sonra konuları veya konuların bazı kısımlarını değişik sebeplerden dolayı unutabilirsiniz. Bunun önüne tekrar çalışma eylemiyle geçebilirsiniz. Sınıf içi öğreniminden sonra eve gelince güzel bir tekrar yapılmalı ve bu tekrarı belirli periyotlarla yinelemelisiniz. Bu işlem sanıldığı gibi çok zaman almaz. Duvarın yeniden boyanması kadar değil de silinmesi kadar zaman alır. Böylece konuları iyice pekiştirmiş olur ve tam öğrenmeyi gerçekleştirirsiniz. Çünkü öğrenmenin temeli tekrara dayanır.

Kaybettiğiniz bilgileri tekrar çalışmalarıyla kazanabilirsiniz. Daha doğru bir ifadeyle öğrendiğiniz bilgiler, belirli periyotlarla yapacağınız tekrarlarla kalıcı duruma gelir. Tekrarın amacı, daha önce öğrendiğiniz bilgileri gerektiğinde hatırlamanızı sağlamaktır. Tekrar yeniden öğrenme değil, öğrendiklerinizi hatırlamadır.

Unutma, öğrenmeden sonra olabilecek bir sorundur ve normaldir. Kişi, öğrendiklerinin % 70’ini 1 saat içinde, % 80’ini de bir gün içinde unutur. Bu, önemli bir sorundur. Bir problemi çözmeniz için üç formül gerekiyorsa ve siz bunlardan birini bilmiyorsanız, yani unutmuşsanız bildiğiniz diğer iki formül soruyu çözmenize yetmeyecektir. Yani, bildiğiniz bu iki formül işinize yaramayacaktır. Zincirin halkaları gibi. Zincirin işlevini yerine getirebilmesi için halkalarının hepsinin tam ve sağlam olması gerekir. Halkalardan biri bile eksik olsa, o zincir görevini yapamayacak; ona ne bağlandıysa bağlanalar ayrılıp gidecektir.

20 – 40 dakikalık bir ders süresinden sonra 10 dakikalık bir tekrar çalışması yapmanız en uygun olanıdır. Tekrar bir defalık bir çalışma değildir. Öğrencilerin yanılgıya düştükleri noktalardan biri çalışma sisteminde dersin başında geçen sürenin çokluğunun öğrenmeyi artıracağı düşüncesidir. Oysa bu düşünce yanlıştır. Tekrar yapılmazsa kalıcı öğrenme olamayacaktır. Öğrenilenlerin kalıcı duruma gelmesi için tekrarların sıkça yapılması gerekir.

Dersten hemen sonra yapacağınız 10 dakikalık bir tekrardan sonra dersi öğrendiğiniz (işlediğiniz) günün akşamı 2-4 dakikalık yeni bir tekrar; dersten 24 saat sonra yine 2- 4 dakikalık bir tekrar; bir hafta sonra 5 dakikalık bir tekrar; bir ay sonra ise yine 5 dakikalık bir tekrar yapmanız öğrendiklerinizin kalıcı olmasını sağlayacaktır. Bu tekrarları aylık olarak yinelemeli, özellikle sınava altı hafta kala tekrar çalışmalarını yoğunlaştırmalısınız. Çünkü kalıcı öğrenme ders çalışma başında geçen süreyle değil, tekrar sayısı ve süresiyle doğru orantılıdır. Yapılan araştırmalar, çok tekrar edilen bilgilerin daha kolay hatırlandığını göstermektedir.

Sözel derslerde tekrarı okuma ve önemli noktaları not tutma şeklinde; sayısal derslerde ise problemlerin sonucunu bulana değin çalışma şeklinde yapmalısınız. İlk tekrarı, derste tuttuğunuz notlardan yaparsanız daha faydalı olacaktır. İkinci tekrarı ise, öğrendiklerinizi zihinden geçirme biçiminde yapabilirsiniz. Bu iki işlemden sonra notlarınızla zihninizden geçirdiklerinizi karşılaştırmalı varsa eksiklikleri yeniden gözden geçirmelisiniz.

SAYIN VELİ;

Çocuğunuzun derslerdeki başarısı için aşağıdaki hususlara önem veriniz.

1. Çocuğunuzun sağlık durumu ile yakından ilgileniniz. Hastalıklardan bir kısmı, çocuğun hayat enerjisini önemli ölçüde azaltarak onu dermansız bırakır. Bir kısmı ise; doğurdukları devamlı acı ve ağrılar yüzünden çocuğun ilgi ve dikkatini ders konuları üzerinde toplamasına engel olur. Sağlık durumu çocuğun okul başarısına etki ettiği gibi bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi birtakım uyumsuz davranışların da sebebi olacaktır.

2. Çocuğunuzu kahvaltı ettirmeden veya yemek yedirmeden kesinlikle okula göndermeyiniz. İlköğretimdeki çocuk hızlı bir büyüme ve gelişme dönemindedir. Bu konuda titiz olunuz. Yemeklerini zamanında yediriniz.

3. Çocuğunuzun kılık- kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetlerinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz.

4. Çocuğunuzun derslerinin ve davranışlarının daha iyiye yönelmesi için, öğretmenlerle sıkı bir işbirliği kurunuz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.

5. Çocuğunuzun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en çok etkili örnekleri ailesinden alır. Anne-baba olarak tüm davranışlarınızla çocuklarınıza örnek olunuz.

6. Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyleri istemeyiniz. Onları yeteneklerinin ötesinde başarı göstermeye zorlamayınız.

7. Çocuğun tüm arzularının yerine getirilmesi ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edilebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi isteklerinin çok sınırlandırılması, hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.

8. Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Harçlığını mümkünse aylık veya haftalık olarak toptan veriniz. Böylelikle kendisini yönetmesini öğrenecek ve sorumluluk kazanacaktır.

9. Çocuklarınızı başka çocuklarla veya kardeşleri ile mukayese etmeyiniz. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.

10. Çocuklarınızı korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan, olmayacak sınırlamalar koymaktan kaçınınız.

11. Çocuklarınızın belli davranışları için anne-baba olarak değişik davranış göstermeyiniz, aynı şekilde davranınız.

12. Çocuklarınızla iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumunu düzeltebileceğini telkin ediniz.

13. Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz. Anlattıklarını dinleyiniz.

14. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarının kontrol ediniz.

15. Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa onu dinledikten sonra okul yönetimi ve öğretmenler ile görüşünüz.

16. Öğretmenler öğrencisinden makul olan ders araç ve gereçlerini almasını istemişlerse, bunları zamanında ve yeterince temin ediniz.

17. Ders çalışırken, çocuğunuzu ev işi, çarşı, Pazar işi için kaldırmayınız.

18. Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal yaşantılar içinde, sosyal olmasını sağlayınız. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.

19. Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Hele bunu başkalarının yanında asla yapmayınız. Onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz.

20. Beğendiğiniz takdir ettiğiniz taraflarını söyleyiniz. Onun kendine güven duymasını sağlayınız. Çocuklarınız arasında ayrım yapmayınız. Çocukları kıskandırmayınız. Hepsine sevgi ve ilgi gösteriniz.

21. İçinde bulundukları yaşlarda arkadaş çocuğunuz için çok önemlidir. Arkadaşı olmasına, iyi arkadaş seçmesine yardımcı olunuz.

22.Tv izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Sürekli TV izlemek çocuğunuzun başarısını olumsuz yönde etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil ikna ederek gerçekleştiriniz.

23. Çocuğunuzun okuluna ve eve zamanında gelişini sağlayınız, varsa geç kalma alışkanlığını önleyiniz.

24. Evde çocuğunuza rahat bir çalışma ortamı hazırlayınız. Çocuklarınızın zararlı alışkanlıklar edinmesine engel olunuz. Onları zararlı alışkanlıklara karşı duyarlı hale getiriniz.

25. Çocuklar önünde yapılan tartışmalar, kavgalar onları mutsuz, güvensiz ve endişeli olmalarına neden olur. Sorunlarınızın yanında konuşmayınız, münakaşa etmeyiniz.

26. Çocuğunuzun çeşitli sorunları için sınıf öğretmenine baş vurunuz.

27. Çocuğunuzun evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Ancak sürekli şekilde “dersine çalış” ikazı olumsuz etki yapmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız.

28. Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz.

29. Çocuğunuzun yanında ona uygulanan eğitimin tartışmasını yapmayınız. Okul ve öğretmenler ile ilgili görüşlerinizi çocuğun yanında açığa vurmayınız. Çocuğunuzun çalışma programı yapmasına, uygulamasına yardımcı olunuz. Planlı çalışma üzerinde durunuz.

30. Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğuk kanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır. Kusurları ve kötü hareketleri olacaktır. Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı ailede ve okulda eğitim denilen şeye gerek kalmazdı.

 

Türkiye Plakalari


01 ADANA
02 ADIYAMAN
03 AFYON
04 AĞRI
05 AMASYA
06 ANKARA
07 ANTALYA
08 ARTVİN
09 AYDIN
10 BALIKESİR

11 BİLECİK
12 BİNGÖL
13 BİTLİS
14 BOLU
15 BURDUR
16 BURSA
17 ÇANAKKALE
18 ÇANKIRI
19 ÇORUM
20 DENİZLİ

21 DİYARBAKIR
22 EDİRNE
23 ELAZIĞ
24 ERZİNCAN
25 ERZURUM
26 ESKİŞEHİR
27 GAZİANTEP
28 GİRESUN
29 GÜMÜŞHANE
30 HAKKARİ

31 HATAY
32 ISPARTA
33 İÇEL
34 İSTANBUL
35 İZMİR
36 KARS
37 KASTAMONU
38 KAYSERİ
39 KIRKLARELİ
40 KIRŞEHİR

41 KOCAELİ
42 KONYA
43 KÜTAHYA
44 MALATYA
45 MANİSA
46 KAHRAMANMARAŞ
47 MARDİN
48 MUĞLA
49 MUŞ
50 NEVŞEHİR

51 NİĞDE
52 ORDU
53 RİZE
54 SAKARYA
55 SAMSUN
56 SİİRT
57 SİNOP
58 SİVAS
59 TEKİRDAĞ
60 TOKAT

61 TRABZON
62 TUNCELİ
63 ŞANLIURFA
64 UŞAK
65 VAN
66 YOZGAT
67 ZONGULDAK
68 AKSARAY
69 BAYBURT
70 KARAMAN

71 KIRIKKALE
72 BATMAN
73 ŞIRNAK
74 BARTIN
75 ARDAHAN
76 IĞDIR
77 YALOVA
78 KARABÜK
79 KİLİS
80 OSMANİYE
81 DÜZCE

Insanin En Hayirlisi Insana Hayri Dokunanidir

Sitene Ekle


EDEBİYAT DÜNYASI
 
ÜLKEMİZİ TANIYALIM
 

TURKİYE

 

       ADANA 01,
 
      AĞRI 04,
 
       ADIYAMAN 02,
 
    AFYON 03
 
  AKSARAY 68
 
  AMASYA 05
 
  ANKARA 06 (BAŞKENT)
 
  ANTALYA 07
 
  ARDAHAN 75
 
  ARTDVİN 08
 
  AYDIN 09
 
  BALIKESİR 10
 
  BARTIN 74
 
  BATMAN 72
 
  BAYBURT 69
 
  BİLECİK 11
 
  BİNGÖL 12
 
  BİTLİS 13
 
  BOLU 14
 
  BURDUR 15
 
  BURSA 16
 
  ÇANAKKALE 17
 
  ÇANKIRI 18
 
  ÇORUM 19
 
  DENİZLİ 20
 
  DİYARBAKIR 21
 
  DÜZCE 81
 
  EDİRNE 22
 
  ELAZIĞ 23
 
  ERZİNCAN 24
 
  ERZURUM 25
 
  ESKİŞEHİR 26
 
  GAZİANTEP 27
 
  GİRESUN 28
 
  GÜMÜŞHANE 29
 
  HAKKARİ 30
 
  HATAY (ANTAKYA) 31
 
  İÇEL 33
 
  IĞDIR 76
 
  ISPARTA 32
 
  İSTANBUL 34
 
  İZMİR 35
 
  KAHRAMANMARAŞ 46
 
  KARABÜK 78
 
  KARAMAN 70
 
  KARS 36
 
  KASTAMONU 37
 
  KAYSERİ 38
 
  KİLİS 79
 
  KOCAELİ 41
 
  KONYA 42
 
  KIRLARELİ 39
 
  KIRIKKALE 71
 
  KIRŞEHİR 40
 
  MALATYA 44
 
  MANİSA 45
 
  MARDİN 47
 
  MUĞLA 48
 
  MUŞ 49
 
  NEVŞEHİR 50
 
  NİĞDE 51
 
  ORDU 52
 
  OSMANİYE 80
 
  RİZE 53
 
  SAKARYA 54
 
  SİİRT 56
 
  SİNOP 57
 
  SİVAS 58
 ,
  TEKİRDAĞ 58
,
 
  TOKAT 60
,
 
  TRABZON 61
,
 
  TUNCELİ 62
,
 
  UŞAH 64
,
 
,
  VAN 65
 
 , YALOVA 77
 
 , ZONGULDAK 67
 
,  ŞIRNAK 73
,

  www.vahapacil.tr.gg   

DUYURU PANOSU
 

SİTEMİZİN ANASAYFASINDA MEHMET AKİF ERSOY'DAN SAFAHAT DİNLEYEBİLİRSİNİZ..

EDEBSİZ BİR EDEBİYAT OLMAZ...

www.vahapacil.tr.gg


SİTEMİZE BİZİMLE İLETİŞİME GEÇEREK KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...


SİTEMİZDE EDEBİYATI HER AÇIDAN YAŞAMANIZ DİLEĞİYLE..Y


BAŞARACAĞINA İNANMAK BAŞARMANIN YARISIDIR...


SİTEMİZDE OYUN OYANAYABİLİRSİNİZ..


sitemizin radyo kısmında radyo dinleyebilir canlı istek kısmını tıklayarak istek isteyebilirsiniz..

EDEBİYAT DÜNYASI..LİNKİYLE SİTEMİZİ TWİTRDAN TAKİP EDEBİLİRSİNİZ

VAHAP ACIL
www.vahapacil.tr.gg
 
EDEBİYAT KAYNAK SİTESİ
 
Bugün 64394 ziyaretçiEDEBİYAT SİTESİ ZİYARETÇİLERİ

ben ten
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol