» Cahil adam meyve vermeyen ağaca benzer.
» Cahile söz anlatmaktansa, deveye hendek atlatmak iyidir.
» Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı yeğdir.
» Cahille arkadaş olma küstürün, cam kırığıyla kıçını silme kestirirsin.
» Cami ne kadar büyük olsa imam bildiğini okur.
» Caminin kapısını bilmez, sofuluk taslar.
» Can boğazdan gelir.
» Can cümleden azizdir.
» Can çıkar, huy çıkmaz.
» Can çıkmadan ümit kesilmez.
» Cana gelecek mala gelsin.
» Canı kaymak isteyen mandayı yanında taşır.
» Canı yanan eşek atı geçer.
» Cefayı çekmeyen sefanın kadrini bilemez.
» Cins kedi ölüsünü göstermez.
» Cömert derler, maldan ederler, yiğit derler candan ederler.
» Cömert ile nekesin harcı birdir.
» Çabuk parlayan çabuk söner.
» Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme.
» Çağrıldığın yere git, ar eyleme; çağrılmadığın yere gidip yerini dar eyleme.
» Çağrılmadık yere, çörekçi ile börekçi gider.
» Çalıda gül bitmez, cahile söz yetmez.
» Çalışan demir pas tutmaz; çünkü ölür.
» Çalışmak ibadetin yarısıdır.
» Çalma elin kapısını, çalarlar kapını.
» Çamura taş atma üstüne sıçrar.
» Çatal kazık yere batmaz.
» Çıngıraklı deve kaybolmaz.
» Çıracı olsam ay akşamdan doğar.
» Çiftçilik, eşeğin kuyruğuna benzer, ne uzar ne kısalır.
» Çiftçinin karnını yarmışlar, kırk tane gelecek yıl çıkmış.
» Çiftçiye yağmur, yolcuya kurak, cümlenin muradını verecek hak.
» Çingene ciğer pişirir, yemeden karnını şişirir.
» Çingenenin ipini, kendisine çektirirler.
» Çingeneye beylik vermişler, önce babasını asmış.
» Çirkefe taş atma, üzerine sıçrar.
» Çoban ne yesinki köpeğine yedirsin.
» Çocuğa iş buyuran, ardınca kendi gider.
» Çocuk oyundan, aptal düğünden usanmaz.
» Çocuğu işe gönder, peşinden sen git.
» Çocuk evin meyvesidir.
» Çocuktan al haberi.
» Çok söyleme arsız edersin, aç bırakma hırsız edersin.
» Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz.
» Çok yaşayan bilmez çok gezen bilir.
» Çubuk iken çıtlamayan, hezen iken kütlemez.
» Çürük iple kuyuya inilmez.
» Çürük tahtaya çivi çakılmaz.
» Dağ başından duman eksik olmaz.
» Dağ dağ üstünde olur, ev ev üstünde olmaz.
» Dağ dağa kavuşmaz insan insana kavuşur.
» Dağ dumansız insan hatasız olmaz.
» Damlaya damlaya göl olur.
» Danışan dağ aşmış,danışmayan yolu şaşmış.
» Darı unundan baklava,incir ağacından oklava olmaz.
» Darlıkta dirlik olmaz.
» Davetsiz gelen döşeksiz oturur.
» Davul dengi dengine çalar.
» Davulun sesi uzaktan hoş gelir.
» Deme dostuna, der dostuna.
» Demir nemden insan gamdan çürür.
» Demir tavında dövülür.
» Demir tavında, dilber çağında.
» Deniz sevilir de, densiz sevilmez.
» Deniz yoğurt olmuş da yemeye kaşık bulunmamış.
» Denize düşen yağmurdan korkmazmış.
» Denize düşen yılana sarılır.
» Derdini söylemeyen derman bulamaz.
» Dereyi görmeden paçayı sıvama.
» Dert saklayanda kalır.
» Dervişin fikri ne ise zikri de odur.
» Devden büyük dert var.
» Deve boynuz ararken kulaktan olmuş.
» Deveyi yardan atlatan, bir tutam ottur.
» Dibi görünmeyen sudan geçme.
» Dikensiz gül olmaz.
» Dinsizin hakkından imansız gelir.
» Dinsizin ipi ile Kuyuya inilmez.
» Dişi kuş yapar yuvayı, içini dışını sıvayı sıvayı.
» Doğru söyleyeni Dokuz köyde kovarlar.
» Doğru söyleyenin bir ayağı üzengide gerek.
» Domuzdan post gavurdan dost olmaz.
» Dost acı söyler.
» Dost başa düşman ayağa bakar.
» Dost kara günde belli olur.
» Dost kazandost; düşman anadan da doğar.
» Dost yüzünden, düşman gözünden belli olur.
» Döğüşerek pazarlık et, güle güle ayrıl.
» Dut kurusuyla yar sevilmez.
» Dünya malı dünyada kalır.
» Dünya Sultan Süleyman'a bile kalmamış.
» Düşenin dostu olmaz.
» Düşman ayağa dost basa bakar.
» Düşmanı karıncaysa, sen fil olur.
» Düşmanın karıncaysa da kork.
» Düt demeye dudak gerek.
» Ecel geldi cihane, baş ağrısı bahane.
» Ecele çare olmaz.
» Eceli gelen keçi, çobanın ekmeğini yer.
» Eceli gelen köpek cami duvarına siyer.
» Eğilen baş kesilmez.
» Eğreti ata binen tez iner.
» Eğri oturalım doğru konusalım.
» Ek tohumun hasını, çekme yiyecek yasını.
» Eken biçer, konan göçer.
» Ekmeğin büyüğü hamurun çoğundan olur.
» Ekmeğin kestiğini kılıç kesmez.
» El ağzı ile çorba içilmez.
» El atına binen yaya kalır.
» El deliye, bende akıllıya muhtacım.
» El elden üstündür.
» El elin eşeğini türkü çağırarak arar.
» El içinde vasiyet ettik, ölmemek olmaz.
» El kazanı ile aş kaynamaz.
» El yarası onar, dil yarası onmaz.
» El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanır.
» Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde bulunmaz.
» Eli dar olanın, dili kısa olur.
» Eli doluya: ağa buyur, eli boşa: ağa uyur.
» Eli ile köfte yuvarlıyor, gözü kırık kovalıyor.
» Elin hamuru ile erkek işine karışma.
» Elin ile koymadığını kaldırma.
» Elmanın dibi göl, armudun dibi yol (olmalı).
» Elmayı soy da ye, armudu say da ye.
» Emanet (Amanat) ata binen, tez iner.
» Emanet eşeğin yuları gevşek olur.
» Erkek arslan arslan da, dişi arslan arslan değil mi?
» Erkek koyun kasap dükkânına yakışır.
» Erken evlenen döl alır, erken kalkan yol alır.
» Erken evlenen yanılmamış.
» Esirgenen göze çöp batar.
» Eşek hoşaftan ne anlar; suyunu içer, denesi kalır.
» Eşek olduktan sonra semer vuran çok olur.
» Eşekler çalışır, atlar yer.
» Eşekten at olmaz, ciğerinden aş olmaz.
» Et tırnaktan ayrılmaz.
» Ev sahibinin hatırı olmazsa köpeğini dövmek kolaydır.
» Evdeki hesap çarşıya uymaz.
» Evin danası evin öküzünden korkmaz.
» Evlenenle ev alana (yapana) Allah yardım eder.
» Evladı ben doğurdum ama gönlü benim değil ki.
» Evlinin (ev sahibinin) bir evi var, evsizin (kiracının) bin evi var.
» Eyyam sana uymazsa sen eyyama uy.
» Fakir oynayacağı zaman davul patlar.
» Fakir parasız olan değil akılsız olandır.
» Fakirin ekmegi umuttur.
» Fakirin tavuğu tek tek yumurtlar.
» Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp.
» Faydasız baş, mezara yaraşır.
» Fazla naz aşık usandırır.
» Fırsat eldeyken sürün devranı.
» Fukaranın düşkünü, beyaz giyer kış günü.
www.vahapacil.tr.gg |